🌳 Mikro ormanlar
Paris'in bir ucunda, trafiğin her daim tıkalı olduğu meşhur Périphérique çevre yolu boyunca, yeniden ağaçlandırmaya yönelik radikal bir yöntem, umut filizleri vermeye başladı
13 Ekim Cuma’dan merhaba. Biz büyükşehir canlıları için dışarı çıktığımızda karşılaşacağımız en büyük sürpriz herhalde trafiğin olmamasıdır. Arabayla değil de yürüyerek bir yerlere ulaşmaya çalışıyorsak da en fazla değişik desenli bir sokak tekiriyle karşılaşabiliriz. 19 yaşındaki bir öğrenci, babasıyla birlikte yakın zamanda yaptıkları balık avı gezisi sırasında son derece nadir görülen, tamamen beyaz bir geyikle karşılaştı. Görüldüğü bölgede son derece nadir olan söz konusu geyiği fotoğraflayan Esha Patel, "Görünüşe göre onları görmek gerçekten iyi şans demek, bu yüzden bir piyango bileti alacaktım" ifadelerini kullandı.🍀
Keyfine düşkün olan ve keyif yapmasını bilenler için hazırladığımız çalma listemiz bugünün ruhuna çok da uygun. Umarız hafta sonun planladığından da keyifli geçer: Ehlikeyif
İyi hafta sonları,
Bahar ve Güneş
Mikro Ormanlar
Peter Yeung
Paris'in bir ucunda, trafiğin her daim tıkalı olduğu meşhur Périphérique çevre yolu boyunca, yeniden ağaçlandırmaya yönelik radikal bir yöntem, umut filizleri vermeye başladı. Japon bir botanikçi olan Akira Miyawaki tarafından geliştirilen Miyawaki yeniden ağaçlandırma yöntemiyle Fransız başkentinin normalde sevilmeyen, betonla dolu bir köşesinin üzerinde artık yükselen, söğüt, karaağaç, meşe, ıhlamur, kavak ve daha fazlası gibi 30'dan fazla ağaç ve bitki türünden oluşan yoğun, yeşil bir çalılık var.
Miyawaki yönetimi nedir? Akira Miyawaki tarafından 1970'lerde geliştirilen konsept, doğal ilkel ormanların zengin verimli koşullarını yeniden yaratmak için var olan bölgeye özgü ağaç türlerinin çok yoğun ve katmanlı bir şekilde (metrekare başına üç adet) dikilmesine deniyor. Miyawaki'nin, bozulmuş topraklarda hızlı bir şekilde orman örtüsü oluşturma konusunda uzmanlaşmış orman yetiştirme teorisinin kökleri, Japonya'da bitki ekolojisi okuduğu zamana kadar uzanıyor.
İçim açıldı haberle, devam et: Projenin arkasındaki Fransız kar amacı gütmeyen kuruluş Boomforest'in kurucu ortağı Damien Saraceni söz konusu bölgedeki yeşil alanları kastederek "Şuna bakın, orman gibi. Bunların hepsi sadece birkaç yıl içinde büyüdü. Çok farklı faydalar sağlıyor. Ve bunu sürdürmek için başka hiçbir şeye ihtiyaç duymuyoruz” ifadelerini kullanıyor. Bahsi geçen yöntemi destekleyenler, bu yöntemin yalnızca üç yıl içinde kendi kendine yeten bir orman oluşturabileceğini ve bu ormanların geleneksel ormanlara göre daha hızlı büyüdüğünü, daha yoğun olduğunu ve daha fazla biyolojik çeşitlilik içerdiğini iddia ediyor. Miyawaki’nin kendi araştırmalarına göre bir Miyawaki ormanı yılda bir metre büyüyebilirken ortalamadan 10 kat daha hızlı bir şekilde 15 ila 20 yıl içinde olgunluğa ulaşabiliyor.
Bitirirken: Yeniden ağaçlandırmanın iklim değişikliğiyle mücadeleye ve dünyanın biyolojik çeşitliliğini korumaya yardımcı olacak temel araçlardan biri olabileceği düşünülüyor. Ancak bunun gezegeni yeniden ağaçlandırmanın en iyi yolu olup olmadığı konusunda hala ciddi tartışmalar var. Ayrıca Miyawaki yönteminin her iklimde işe yarayıp yaramayacağı da bir soru işareti. Bazı araştırmalar yeniden ağaçlandırma projelerinin genellikle uzun vadede başarısız olabileceğini de gösteriyor. Yeniden ağaçlandırmaların"sosyo-ekolojik bağlamda değerlendirilmesi ve restorasyon çabalarında yerel toplulukların rolünün doğru belirlenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Mikroplastikler Bulutların Üstünde
Japonya'daki bilim insanları yaptıkları bir araştırmada, ilk kez bulutlarda mikroplastik parçaları buldu.
Detay lütfen: Japonya'daki araştırmada, yüksekliği 3776 metre olan ülkenin doruk noktası Fuji Dağı ve 1300 metre yükseklikteki Oyama Dağı'nın etrafındaki bulutlardan numuneler toplandı. Fuji Dağı troposferde ve Oyama Dağı ise atmofer sınır katmanında yer alıyor. Bu iki dağın zirvesi de Dünya atmosferinin en düşük kısmında bulunuyor. Çalışmalarda bulutların içerisinde dokuz farklı polimer madde ve mikro plastiklere rastlandı. Buna göre her bir litre su içerisinde boyutları 7 ila 95 mikrometre (metrenin milyonda biri) arasında değişen plastikler bulundu. Kıyaslama yapmak gerekirse bir insan saç telinin ortalama genişliği 80 mikro metre boyutunda.
Kuş bakışı: Japon bilim insanları araştırmada, "Genel olarak, bulgularımız yüksek irtifadaki mikroplastiklerin bulut oluşumunu etkileyebileceğini ve dolayısıyla iklimi değiştirebileceğini gösteriyor" diye yazdı. Söz konusu araştırmaya göre, atmosferdeki bu mikroplastiklerin bulutların önemli bir bileşeni haline gelmiş olabileceği ve soluduğumuz, yediğimiz ve içtiğimiz neredeyse her şeyi 'plastik yağmur' yoluyla kirlettiği anlamına geliyor.
Hatırlamanda fayda var: 2021’de Amsterdam’da düzenlenen Plastik Sağlığı Zirvesi’nde paylaşılan, plastiklerin bebek ve çocuk sağlığına etkisiyle ilgili yeni bir araştırmanın sonuçları, bebeklerin plastik ve benzeri maddelerle ana rahmindeyken tanıştığına işaret etmişti. Sonuçları zirvede kamuoyuyla paylaşan bilim insanı Hanna Dusza, mikro boyutlardaki plastiklerin ana rahmindeki bebekleri etkilediğini, bir sis damlası boyutundaki polistirenlerin dahi anneyle bebek arasındaki besin alışverişini sağlayan plasentanın içerisine girebildiğini söylemişti. Geçtiğimiz yıl ise, Hollanda'daki Vrije Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan testlerin sonucunda ilk kez insan kanında mikroplastik bulunduğu saptanmıştı. Bu yıl içersinde Çin’de bilim insanları, kalp ve damarlarından ameliyat olan 15 hastanın kalp dokusunda yapılan incelemede mikroplastik tespit etmişti.
Bilmende fayda var: Mikroplastik kaynakları yanlış yönetilen plastik atıkların parçalanması ve aşınması, atılmış/kaybedilmiş malzemeler ve tekstil ürünlerindeki mikrofiberlerdir. Mikroplastikler, naylon poşetlerden, plastik bardaklara, gıda ambalajlarından, spor ayakkabılara, arabaların lastiklerine kadar günlük hayatta birçok alanda kullanılıyor. Plastik parçacıklarının varlığının insan vücuduna ne kadar zarar verdiği konusunda hâlâ kapsamlı bir bilgi olmamasına rağmen araştırmacılar, mikroplastiklerin varlığının zaten başlı başına bir endişe kaynağı olduğunu söylüyor.
Bennu Astreodi
NASA
NASA, Osiris-Rex misyonu çerçevesinde geçen ay özel bir kapsülle Bennu asteroidinden alınan parçaların analiz sonuçları kamuoyuyla paylaştı. NASA Başkanı Bill Nelson, asteroidden alınan numunelerin su ve karbon molekülleri içerdiğini açıklayarak "Bunlar tam da bulmak istediğimiz maddelerdi" dedi. Su ve karbonun Dünya gezegeninin oluşumunda kilit önem taşıyan maddeler olduğuna işaret eden Nelson, "Bu bulgular bize, yaşama temel oluşturmuş olabilecek elementlerin kökenini bulmamıza yardımcı olacak" diye konuştu.
Kuş bakışı: Güneş sisteminin ve özellikle de Dünya'nın nasıl oluştuğunu öğrenmeye yardımcı olmak 1 milyar dolar bütçeli yedi yıllık misyonun temel nedenlerinden biriydi. Dünya'dan 330 milyon kilometre uzaklıkta bulunan 500 metre çapındaki Bennu asteroidi 1999 yılında keşfedilmişti. Osiris-Rex uzay aracı, 2016 yılı Eylül ayında 4,5 milyar yaşındaki Bennu asteroidine doğru yola çıkmış, dört yıllık yolculuğun ardından 2020 yılı Ekim ayında birkaç saniyeliğine asteroide iniş yaparak taş ve toz numuneleri toplamıştı. Osiris-Rex'e ait yaklaşık 250 gramlık kapsül, uzayda geçirdiği yedi yılın ardından 24 Eylül tarihinde ABD'nin Utah eyaletinde Dünya'ya paraşütle indirilmişti. Alınan numunelerden çıkacak sonuçların, Güneş Sistemi'nin ortaya çıkışı ve Bennu gibi Dünya'ya yakınlığı nedeniyle potansiyel tehlike oluşturan asteroidlerin özelliklerinin daha iyi anlaşılmasında bilim insanlarına yardımcı olması umuluyor.
Biliyor muydun?
Küresel sivil toplum kuruluşu Save the Children'ın yayımladığı yeni bir rapor, iklim krizinin 2050'ye kadar 40 milyon kız çocuğunun zorla evlendirilmesine neden olacağını işaret etti.
İkisi arasındaki bağlantı ne? iklim krizi karşısında son derece savunmasız olan ve halihazırda artan etkilerle sarsılan Bangladeş, Çad ve Gine başta olmak üzere Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'daki ülkeler bu krizden en ağır şekilde etkileceğini söyleniyor. Ailelerin yıllarca süren kuraklık nedeniyle yoksulluğa itilip çocuklarını besleyememesi nedeniyle kız çocuklarının, 18 yaşına gelmeden evlenmeye zorlandıkları ifade ediliyor. "Girls at the centre of the storm: Her planet, her future, her solutions" (Fırtınanın merkezinde kız çocukları: Onun gezegeni, onun geleceği, onun çözümleri) başlıklı söz konusu rapor, Uluslararası Kız Çocukları Günü arifesinde yayımlandı. Tahminen 29,9 milyon kız çocuğu hem erken evlilik hem de yaşamı değiştiren iklim felaketleri riskinin en yüksek olduğu ülkelerde yaşarken, bu sayının yaklaşık %33 artması bekleniyor
İsrail-Filistin hattı
İsrail'de Başbakan Netanyahu ile muhalefetteki Benny Ganz'ın, savaş süresince görev yapacak “acil durum hükümeti” ve “savaş kabinesi” kurulmasında anlaştıkları açıklandı. kurulan savaş kabinesinin Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas'ı "Hamas denen şeyi yok edeceğiz. Gazze'nin IŞİD'i Hamas yeryüzünden silinecek. Varlığını sürdüremeyecek. İsrailli çocukların öldürüleceği bir olay bir daha yaşanmayacak ve hepimiz işimize bakacağız" diye konuştu.
ABD Başkanı Joe Biden, Gazze yakınlarında çatışmalar devam ederken Hamas'ın "terörizmine" karşılık vermenin İsrail'in "görevi ve hakkı olduğunu" söyledi. Biden ayrıca, İsrail'i, Hamas'ın saldırılarına karşılık verirken savaş kurallarına ve hukuk devleti ilkelerine göre hareket etmeye çağırdı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan, Gazze Şeridi'ndeki sivillerin bölgeden çıkarılması için koridor oluşturulması amacıyla Mısır ve İsrail'le görüştüklerini bildirdi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz "İran'ın son yıllardaki desteği olmasa Hamas İsrail'e saldıracak duruma gelemezdi" dedi.
Fransa'da Filistin'e destek açıklaması yapan solcu Yeni Anti-Kapitalist Parti (NPA) hakkında "terörü övme" soruşturması başlatıldı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı ve kuzeydeki Cibaliya bölgelerini bombalaması sonucu çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtildi. İsrail Sağlık Bakanı Arbel, saldırı düzenlerken yaralanan Filistinlileri tedavi etmeyeceklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine karşı çıkıyoruz, Gazze'deki sivillerin katledilmesini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu elektriğini kesip, ibadethanelerini okullarını yıkarak, içinde sivillerin yaşadığı binaları yerle yeksan ederek, utanç verici yöntemle yapılanlar çatışma değil katliamdır. Sivil insanları katletmek devlet değil örgüt refleksi olabilir. İsrail devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, örgüt muamelesi görmeye başlayacağını unutmamalıdır” dedi.
Uydu görüntüleri Gazze'de yıkımın boyutunu ortaya koyuyor. Gazze’nin öncesi ve sonrası.
Diğer duraklar
Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından çıkarıldığı BM İnsan Hakları Konseyi üyeliğine yeniden seçilme girişimi başarız oldu.
Afganistan, iki büyük depremle sarsıldı. Hayatını kaybedenlerin %90'ının kadın ve çocuk olduğu bildirildi.
Çukurova Rock Festivali, valiliğin "alkol kullanımı ve güvenlik" gerekçesiyle iptal edildi.
Göz At: Su altı fotoğrafçısı ve deniz biyoloğu Laurent Ballesta’nın Filipinler’de çektiği büyüleyici altın at nalı yengeci fotoğrafı Yaban Hayatı Fotoğrafçılığı Ödülleri’ni kazandı. Söz konusu fotoğraf yaklaşık 50 bin fotoğrafı geride bıraktı. Kazananlara buradan göz atabilirsin.
İncele: The Guardian’ın seçtiği en iyi 20 konser filmini buradan inceleyebilirsin.
Keşfet: New York Modern Sanat Müzesi (MoMA), Refik Anadol’un Unsupervised-Machine Hallucinations adlı eserini kalıcı koleksiyonuna ekledi. Eseri keşfetmek istersen buradan yardım alabilirsin.